16 Ekim 2011 Pazar

Halı Gelenek ve Görenekler


Yapılan araştırmada incelenen tüm köylerde gelenek ve göreneklerin ortak ol­duğu tespit edilmiştir. Ayrıca maddi olanaksızlıklar halkın adetlerini bütünüyle sür­dürmesini engellemektedir. Köylüye gelenekleri sorulduğunda alınan; "dağda çoban­lık yaparız" yanıtı çalışmanın, var olma mücadelesinin bir gelenek haline geldiğini açıkça göstermektedir. Ayrıca kadınların dokuma yapması bu bölgenin en önemli gele­neksel uğraşıdır. Anadan kıza geçen dokuma alışkanlığı bu şekilde sürdürülmektedir.
Düğünlerde, düğünden önceki gece kına gecesi yapılması ve geline kına yakıl­ması, düğün günü kendi tabirleri ile "et kesilmesi" ve gelinin pazar günü evinden alı­narak oğlan evine getirilmesi adetler arasındadır. Düğünlerde çalgının olmaması, sa­dece yemek ve gelin getirme töreninin bulunması da bu bölgeye ait düğün gelenekle- rindendir.
Genç kızlann tarlada ailelerine yaptıkları yardımın yanısıra kendi düğünleri için hazırladıkları çeyizleri boş zamanlannı doldurmaktadır. Bu çeyiz kapsamında seccade, halı, çul, kilim, süs için çanta ve heybe dokunmakta ve boncuklu oya yapılmaktadır. Genç kızın çeyizindeki boncuklu oyadan yapılmış yazma ve halı kilim sayısı o kızın değerini saptamaktaki ölçütleri oluşturmaktadır.
Araştırmanın konusunu oluşturan yatak halılan ise erkek çocuk için anneleri ta­rafından dokunmakta ve geline hediye edilmektedir.
Yapılan araştırmada köylü halkın geleneklerini korumak ve sürdürmek gibi bir çabalanmn olmadığı tespit edilmiştir.
Köylerde halkın bir araya gelip, iletişim kurabileceği alanlar sınırlı olduğu için, tamamen birbirinden kopuk yaşamların mevcut olduğu gözlenmiştir. Maddi kaygılarla yaşam mücadelesi veren insanların iletişimin olmadığı böyle bir ortamda gelenekleri­ne sahip çıkmaları beklenemez bir durumdur (Bkz. Fotoğraf No: 6).
 
. Nuzumla Köyü ve Çevresinde Bulunan Yatak Halılarının Geleneksel Türk Dokumacılığı İçindeki Yeri ve Önemi
Geleneksel Türk el dokumaları dönemler boyunca Anadolu'nun çeşitli mer­kezlerinde yapılagelmiş ve gelişimini sürdürmüştür. Gerek havlı dokumalar olarak nitelenen halılar-tülüler, gerekse düz dokuma yaygılar, kullanım amaçlarına göre çe­şitli teknik ve tipte dokunmuştur. Dokuma sanatının birbiri içinden gelişen bir zincire sahip olması ve günümüze dek devam etmesi günlük hayatta dokuma ürünlere duyu­lan ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. Anadolu insanı ihtiyacı olan her türlü eşyayı, çadı- rından-atının eyer örtüsüne, yer yaygısından çocuğunun beşiğine kadar dokuma ürünlerden elde etmiştir. Bu nedenle günlük hayattaki eşya çeşitliliği, kullanım amacı­na göre ortaya çıkarılan dokumalarında çeşitlenmesine sebep olmuştur. Böylelikle Anadolu'nun çeşitli köylerinde ve dokuma merkezlerinde genelde tanımlanan ve bili­nen dokumalar kullanıldığı gibi yöre insanının ihtiyacını karşılamak için dokuduğu, o bölge dışında tanınmayan, kendine ait özellikler taşıyan ve dışa kapalı gelişen dokuma ürünler de ortaya çıkmıştır. Bu tip dokumalar o bölgede dönemler boyunca yapılmakta ve aileden-evlada geçme yoluyla geleneksel hale gelmektedir. Nuzumla köyü yatak halıları bu tanımlamaya uygun bir yapıya sahiptir.
Nuzumla yatak halıları gerek düğüm tekniği, gerekse desen ve kompozisyon özellikleri bakımından geleneksel Türk dokuma sanatında görülen özellikleri yansıt­maktadır. Gördes düğüm tekniği ile dokunan halılarda bordürler ve merkez geleneksel dokumalarda görülen süsleme ilkeleri ışığında tasarlanmıştır. Genel ölçüleri bakımın­dan da diğer dokuma örnekleri ile benzerlik gösteren yatak halılarını başka örnekler­den ayıran en önemli özelliği, hav yükseklikleridir. 3-4 cm'ye kadar çıkabilen hav yüksekliği halının bir halıdan çok tülü olarak tanımlanmasına sebep olmaktadır.
Yatak halıları geleneksel Türk dokuma sanatı içinde küçük bir orana sahiptir ve birçok bölgede tanınmadığı gibi Türk halı ticaretinde de yörenin coğrafyasına özgü özellikler taşımasından dolayı tercih edilmemekte ve az tanınmaktadır. Yörede gele­neksel anlamda dokunan bu halıları köylü pazarlamak istese dahi talep olmadığı için farklı dokumalara yönelmekte, bu da yeni örneklerin ortaya çıkmasını engellediği gibi. mevcut sayının da gün geçtikçe azalmasına sebep olmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder